Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu resmi ziyaret için bulunduğu Hollanda'da düzenlediği basın toplantısında Afganistan'daki son durumu değerlendirirken Kabil Havalimanı'nın işletilmesi konusunda da önemli açıklamalarda bulundu ve soruları cevapladı.
İşte Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
"Atılacak adımların her beraber koordine edilmesi gerekiyor. Bu tek başına Türkiye'nin ya da Katar'ın üstleneceği bir mesele değil.
Çözüm iki aşamalı olabilir, biri askeri uçuşlar için. Pistlerdeki sorunun giderilmesiyle askeri uçakların tahliyesi için kullanıma açık olabilir. Böylelikle havaalanındaki durum test edilebilir.
Sorumluluğu kimler üstlenecek? Bu konudaki şartlar değişti. Taliban'dan ve bazı ülkelerden de bizimle işbirliğiyle ilgili talepler var. Bunları değerlendiriyoruz.
Herkesin emin olacağı şekilde güvenliğin tesis edilmesi gerekiyor. Bunu Taliban'a ilettik. Özellikle havaalanının içinde güvenliğin tesis edilmesi gerekiyor. Bu konuda uzman şirketler de var. Bavulların taranması, insanların cihazdan geçirilmesi gibi işlemlerin yapılması konusunda herkesin güvenebileceği şekilde burada tedbirlerin alınması gerekiyor."
Süper LotoMilli Piyango TRŞIMDI OYNA
Yemek Kartıyla Temassız Ödeyin, Sağlıklı KalınMultiNet
Çavuşoğlu 'Brüksel ile Ankara arasında görüşmeler var. 3 milyar euo'luk yeni bir teklif var. Türkiye bu teklifle ilgileniyor mu?' sorusuna şu şekilde cevap verdi:
"Çok samimi konuşmak istiyorum. 2016 yılında AB ile göç konusunda bir mutabakata vardık. Türkiye olarak biz üzerimize düşeni yaptık ve Avrupa ülkelerine giden göçmen sayısı yüzde 95 azaldı. Maalesef AB kendi yükümlülüklerini yerine getiremedi. Bu mutabakatın ortak deklarasyonun güncellenmesi konusunda hemfikir kaldık.
Biz bu konuda, göç mutabakatının güncellenmesi konusunda düşüncelerimizi 1 ay içinde AB'ye ilettik. AB, 1 yıl geçtiği halde bile bize dönüş yapmadı. AB, nasıl olsa şimdi Covid var, acele etmeyelim anlayışı içindeydi.
AB, Türkiye'ye 3 milyar euro verelim gibi tek taraflı bir karar aldı. Bizim oturup konuşup müzakere ederek mutabakata bağlamamız lazım. Afganların buna dahil edilip edilmeyeceği konusuna gelelim...
Afganlar konusunda, biz para veriyoruz Afganları tutun, gelmesin gibi bir durum olursa, bu işbirliği olmaz.
Suriyelilerin güvenli bir şekilde ülkelerine gönderilmesi dahil birçok konuyu kapsayacak şekilde mutabakatı güncellememiz lazım.
Sosyal ve siyasi bir sorun sonuçta, basit formüllerle bu işin üstesinden geliriz anlayışından AB'nin vazgeçmesi lazım."
İşte Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
"Atılacak adımların her beraber koordine edilmesi gerekiyor. Bu tek başına Türkiye'nin ya da Katar'ın üstleneceği bir mesele değil.
Çözüm iki aşamalı olabilir, biri askeri uçuşlar için. Pistlerdeki sorunun giderilmesiyle askeri uçakların tahliyesi için kullanıma açık olabilir. Böylelikle havaalanındaki durum test edilebilir.
Sorumluluğu kimler üstlenecek? Bu konudaki şartlar değişti. Taliban'dan ve bazı ülkelerden de bizimle işbirliğiyle ilgili talepler var. Bunları değerlendiriyoruz.
Herkesin emin olacağı şekilde güvenliğin tesis edilmesi gerekiyor. Bunu Taliban'a ilettik. Özellikle havaalanının içinde güvenliğin tesis edilmesi gerekiyor. Bu konuda uzman şirketler de var. Bavulların taranması, insanların cihazdan geçirilmesi gibi işlemlerin yapılması konusunda herkesin güvenebileceği şekilde burada tedbirlerin alınması gerekiyor."
Süper LotoMilli Piyango TRŞIMDI OYNA
Yemek Kartıyla Temassız Ödeyin, Sağlıklı KalınMultiNet
Çavuşoğlu 'Brüksel ile Ankara arasında görüşmeler var. 3 milyar euo'luk yeni bir teklif var. Türkiye bu teklifle ilgileniyor mu?' sorusuna şu şekilde cevap verdi:
"Çok samimi konuşmak istiyorum. 2016 yılında AB ile göç konusunda bir mutabakata vardık. Türkiye olarak biz üzerimize düşeni yaptık ve Avrupa ülkelerine giden göçmen sayısı yüzde 95 azaldı. Maalesef AB kendi yükümlülüklerini yerine getiremedi. Bu mutabakatın ortak deklarasyonun güncellenmesi konusunda hemfikir kaldık.
Biz bu konuda, göç mutabakatının güncellenmesi konusunda düşüncelerimizi 1 ay içinde AB'ye ilettik. AB, 1 yıl geçtiği halde bile bize dönüş yapmadı. AB, nasıl olsa şimdi Covid var, acele etmeyelim anlayışı içindeydi.
AB, Türkiye'ye 3 milyar euro verelim gibi tek taraflı bir karar aldı. Bizim oturup konuşup müzakere ederek mutabakata bağlamamız lazım. Afganların buna dahil edilip edilmeyeceği konusuna gelelim...
Afganlar konusunda, biz para veriyoruz Afganları tutun, gelmesin gibi bir durum olursa, bu işbirliği olmaz.
Suriyelilerin güvenli bir şekilde ülkelerine gönderilmesi dahil birçok konuyu kapsayacak şekilde mutabakatı güncellememiz lazım.
Sosyal ve siyasi bir sorun sonuçta, basit formüllerle bu işin üstesinden geliriz anlayışından AB'nin vazgeçmesi lazım."