Askerlikte yeni sistem 3 ay sonra
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yeni bir askerlik sistemi üzerinde çalışıldığını açıklamasının üzerine dikkatler bu çalışmaya yöneldi. AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, yeni sistem için tarihi, 'Ekimden sonra' diye açıklarken, kulislerde 9 aylık tek...
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, salı günkü grup toplantısı sırasında “Gereken hazırlıkların ve planlamaların yapılmasının ardından Türkiye’yi bir daha bedelli kanunlarına ihtiyaç duyulmayacak bir askerlik sistemine kavuşturmuş olacağız” dedi. Bunun üzerine dikkatler yeni sistemin ayrıntılarına
çevrildi.
TARTIŞMALARI SONLANDIRACAK
AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, yeni sistemin amacını, ihtiyaçları karşılayıp tartışmaları sonlandıracak ve herkes için öngörülebilir olacak diye açıkladı. Bostancı, Hürriyet’e şu açıklamayı yaptı:“Askerlik toplumun tümünü ilgilendiren önemli bir konu. Bu konuda yeni bir düzenlemeye giderken göz önünde bulundurduğumuz önemli hususlar var. Bu konudaki çalışmada da bütün bu hususlar dikkate alınıyor. Türkiye’nin milli ordu gerçeği, vatandaşla ordu arasındaki ilişki, yani aralarındaki gönül köprüsünün korunması, Türkiye’nin terörle mücadelesi ve bu çerçevedeki ihtiyaçlar, Türkiye’nin nüfus artış hızı ve gelecek perspektifi ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) kapasitesi ve ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran bir çalışma yürütülüyor. Bir başka gerçek de, askerliğin ordu dışında ilgilendirdiği alanların da bulunması. Ayrıca, yığılmaları eritmek için zaman zaman çıkarılan bedelli gibi düzenlemelerin yol açtığı tartışmalar da var. Bütün bunlar bu çalışma kapsamında değerlendiriliyor.
ÖNGÖRÜLEBİLEN SİSTEM
Ekim ayından sonra gündeme gelecek bu çalışmayla yapmak istediğimiz, bütün bunlara cevap verecek bir askerlik düzenlemesini gerçekleştirmek ve sonuçta da her bir vatandaşımız için askerlik konusunda ileriye baktığında kendisi açısından öngörülebilen bir sistem oluşturmak. TSK’nın asker ihtiyacına ilişkin belli bir kapasitesi var. Ancak şu anda askerlik çağındakilerin sayısı 5 milyonu aşmış durumda. Askerlik çağına yeni gelenlerle birlikte her yıl bu sayı daha da artıyor. Bu sayıyı mevcut sistem içinde eritmenin güçlüğü karşısında da konuya kalıcı bir çözüm bulunması zorunlu hale geliyor.”